Hafta SonuManşet

Validebağ Korusu’nda “Soğan ve domatesli” eylem – Meltem Düzel Ayral

0

Arkadaşımız Meltem Düzel Ayral‘ın,Validebağ Korusu Nöbeti‘ne yemekleri ile beri destek veren Bombalara Karşı Sofralar oluşumundan Sinan Doğan ile koru nöbeti esnasında gerçekleştirdiği mini söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz

* * *

Son bir senedir, Bombalara Karşı Sofralar/Food not Bombs İstanbul adı ile faaliyet gösteren bir oluşum dün bir kazan yemek kaynatarak Validebağ direnişine destek verdi.

Her Çarşamba günü Tepebaşı/ Teneffüs Kafe’de açtıkları sofrayı ağaçları yok eden iş makinelerine ve onları koruyan bombalara karşı oldukları için Validebağ’a taşımaya karar verdiklerini açıklayan Sinan ile bu “değişik eylem” üzerine söyleştik.

6 Bombalara Karşı Sofralar

 

Meltem: Neden yemek ?

Sinan: Bizim başlıca karşı olduğumuz şey israf. Yiyeceklerin yarısından fazlası üretimden soframıza gelene kadar israf oluyor. Örneğin bir markete gidip zaten atılacak bir sebzeyi istediğiniz zaman vermezler çünkü ancak para karşılığında tüketim yapılır algısı hakim. Bir kişinin yarım bıraktığı yemeği yemek de iğrenç olarak algılanır. Biz bu algılara ve israfa karşı oluşumuzu slogan veya bültenle değil, yemek pişirerek birebir göstermeyi tercih ediyoruz.

 

– Atık olan yiyecekleri kurtarıyor musunuz ? Neden öncelikle onları  kullanıyorsunuz?

– Onlar  çöpe atılan gıdalar ve  biz onları yeniden üretime sokuyoruz. Takas yöntemi veya para kullanılmadan elde ettiğimiz bu ürünleri aslında “çöp” olmaktan kurtarıyoruz.  Çöpün aslında soframız olduğunu veya soframızın çöp olabileceğini tekrar hatırlatmış oluyoruz. Hem bireysel olarak hem de bu tür eylemlerle ..

Bombalara karşı sofralar dememizin nedeni ise, aslında en büyük israfın savaşlar olduğunu düşünüyoruz.

 

– Bu bir politik duruş aynı zamanda öyle değil mi?

– Kesinlikle politik çünkü sadaka anlayışımız yok, hayır işleme anlayışımız yok. Biz hep beraber olup birlikte yemek yiyoruz. Biz sadece israfı göstermek ve israfa karşı olduğumuza dikkat çekmek istiyoruz. Ayrıca sadece yemek yapmak değil, kitap ve giysi takas pazarları da düzenliyoruz. Örneğin her yıl shoppingfest denen bir etkinlik Nişantaşı ve Bağdat Caddesinde yapılıyor. Alışverişin nekadar güzel olduğunu, ortalığa konan hediye paketleri ile falan gösteriyorlar. Bizde bunun üzerine “tüketme artık yeter, elimizdekiler hepimize yeter” mottosu ile bu takas pazarını başlattık. Kitabı da, giysiyi de, takas veya armağan ekonomisi yoluyla para harcamadan alabiliriz, şirketleri, parayı devreden çıkarabileceğimizi bu eylemlerle göstermek istedik.

 

– Yemeklerin vegan olmasının nedenlerini açıklar mısınız?

– Bizim ilkelerimizden biri de bu, çünkü israfa, insanın emeğinin sömürüsüne karşı olduğumuz gibi hayvan sömürüsüne de karşıyız. Bu yüzden onlardan elde edilen ürünleri kullanmadığımız gibi etlerinin de ( biz ceset diyoruz) yiyecek olmadığını söylüyoruz.

Ayrıca bu ürünler çok çabuk bozuldukları için onları tüketmeyerek en baştan zehirlenme ihtimalini ortadan kaldırmış oluyoruz.

Hiyerarşisi olmayan, herkesin eşit sorumluluk aldığı bir örgütlenme yapımız var.

Meltem Düzel Ayral

 

Röportaj: Meltem Düzel Ayral

(Yeşil Gazete)

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.