ManşetTürkiye

Sarısülük ailesinin duruşması ertelendi

0

Ethem Sarısülük’in ailesi hakkında açılan ‘hakaret’ ve ‘yaralama’ davası başladı.

Gezi Parkı eylemleri sırasında Ankara’da polis Ahmet Şahbaztarafından öldürülen Ethem Sarısülük’ün ailesi Şahbaz’ın şikayeti üzerine Ankara 5.Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Duruşmaya Şahbaz, telekonferans ile katıldı.

15 ethem sarısülük ailesi...

Şahbaz, Ethem Sarısülük ile ilgili yargılandığı davada bulunan 100 kadar polisin dışarı çıkarılmasını talep eden Sarısülük’ün ailesi ve avukatlarının talebinin reddedilmesi üzerine kendisine pet şişe fırlatıldığı ve duruşmada olaylar çıktığı gerekçesiyle şikayetçi olmuştu.

ahbaz da avukatları aracılığıyla ailenin kendisine hakaret ve darp ettiğini iddia ederek şikayetçi oldu. Şahbaz’ın avukatı, suç duyurusu metninde “salon içindeki ve önündeki bazı marjinal grupların duruşmanın başından itibaren sanığa ve sanık vekillerine yönelik sözlü ve fiili saldırılarda bulunduğu”, “duruşma salonunun tamamen marjinal grupların kontrolüne geçtiği ve salonun terörize edildiği” gibi iddialara da yer verdi. Savcı, Ahmet Şahbaz’ın şikayeti üzerine, anne Sayfi Sarısülük ve kardeşleri İkrar, Mustafa ve Cem hakkında “kasten yaralama” ve “hakaret” suçlamalarıyla 10 yıl 5 aya kadar hapis istemiyle dava açtı. Davanın ilk duruşması bugün (17.10.2014) Ankara 5.Asliye Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı.

“Sizin mahkemeniz yok hükmünde”

Sanıklardan İkrar Sarısülük, televizyon ekranındaki polis memuru Ahmet Şahbaz’ı göstererek, “Bunu öldürmek istiyor muyum? 4 yıl sonra görüşürüz. Ancak o gün hakaretim olmadı. Sizin mahkemeniz de o mahkemenin olduğu gibi benim için yok hükmündedir” ifadesini kullandı.

Sanık Mustafa Sarısülük ise kardeşlerinin ölümüne ilişkin davada “hukuk ve adalet sisteminin çürümüşlüğünü gördüklerini” savunarak, duruşma sırasında Çevik Kuvvet polislerinin kendileriyle dalga geçmesine neden olan 6. Ağır Ceza Mahkemesinin de suçlu olduğunu ileri sürdü. Mustafa Sarısülük, duruşma salonuna resmi ve sivil polislerin doldurulduğunu, bu kişilerin tanık olarak mahkemeye getirdikleri kişilere ve ailenin avukatlarına saldırdıklarını söyledi.

Türkiye’de adalete güvenin olmadığını öne süren Mustafa Sarısülük, “Duruşma sırasında ‘Kardeşimizi öldüren kimdir? Görmek istiyoruz’ dedik. Ancak Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi provokasyona zemin hazırladı” ifadesini kullandı.

Tanıklara ve avukatlara saldırıda bulunanların tespit edilerek işlem yapılması gerektiğini belirten Sarısülük, duruşmalarda mağdurlara ve ailelerine bu tür uygulamaların görüldüğünü savundu.

Demokratik haklarını ve yoksulların hakkını savunmak için yine sokaklarda olacaklarını dile getiren Mustafa Sarısülük, “Bizler onurlu bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

“Katil, hakaret değil”

Sanık Sayfı Sarısülük de Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine yönelik “satılmış” diye bir ifadesinin söz konusu olmadığını, bunu sanık polis memuru Ahmet Ş.’ye yönelik olarak söylediğini, savcılığın yanlış bir şekilde zapta geçirdiğini öne sürdü.

Sanık Cem Sarısülük de “Bizim kimseye tehdit ve hakaret içeren sözlerimiz olmamıştır. Arbede esnasında polislerin bizi tahriki neticesinde adalete yardımcı olmak için Ahmet Ş.’nin peruğunu indirmek istedim. Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım. Herhangi bir suç kastım yoktur” dedi.

Sanık avukatlarından Eylem Hakverdi ise “katil” ifadesinin, kanıtlanabilir bir sıfat olduğunu ve söz konusu ifadenin bu nedenle hakaret olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevini yerine getirmediğini savunan Hakverdi, “Müvekkilim, sanığın peruğunu indirmek için hakaret ettiğinde, polislerin aşırı şiddet kullanması, diğer arkadaşları ve ailesinin de bunu engellemeye yönelik olan eylemleri bizce suç olarak değerlendirilemez” ifadesini kullandı.

‘Gizli sanık delil saklamadır”

Sanık avukatlarından Kazım Bayraktar da dava konusu olayda haksız tahrik ve provokasyonun söz konusu olduğunu savunarak, “Duruşma salonunun polislerle dolu olduğunu ve Çevik Kuvvet terörünün mahkeme salonuna taşındığını” belirtti.

Bayraktar, “Sokaklarda halkı tahrik eden, Ethem Sarısülük ve bunun gibi birçok insanı öldüren Çevik Kuvvet ekibini, acılı ailenin karşısına çıkartmak hangi akla hizmettir” diye konuştu.

Sanık Şahbaz’ın duruşmaya perukla getirildiğini anımsatan Bayraktar, “gizli sanık” gibi bir kavramın söz konusu olamayacağını dile getirdi.

Bu şekilde delil karartıldığını savunan Bayraktar, sanığın peruğunun indirilmesinin aslında o duruşmayı yasal hale getirdiğini iddia etti.

Polis Şahbaz davaya müdahil olacak

Telekonferansla duruşma salonuna bağlanan müşteki Ahmet Ş. ise sanıklar hakkındaki şikayetinin devam ettiğini ve davaya katılmak istediğini belirtti.

Ahmet Ş. “Çevik Kuvvet polisi birisi, TC vatandaşı değil mi? İzleyici olarak duruşmaya katıldıklarını söyledikleri kişiler, benim meslektaşlarımdır. Silahsız bir şekilde gelip duruşmayı izleyemezler mi?” dedi.

Bu sırada Sayfı Sarısülük “Beslemişler baksana domuzu. Geber orada” ifadesini kullandı.

Cem Sarısülük de “Oğlunun katilini annemin karşısına çıkartıyorsunuz. Empati yapın, kendinizi annemin yerine koyun” diye konuştu.

Hakim Bülent İlkılıç, ara kararında, Ahmet Ş.’nin davaya müdahil olarak katılmasına karar verildiğini açıkladı.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen iki polis memuru, dava konusu olayların yaşandığı sırada mahkeme heyeti ve sanık Ahmet Ş.’ye yönelik hakaret sözleri duyduklarını ancak kimin söylediğini bilmediklerini söyledi.

Hakim İlkılıç, sanıkların duruşmalardan vareste tutulmalarına karar verdi.

İlkılıç, bazı tanıkların dinlenilmesi ve dava dosyasındaki birtakım eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrasında Sarısülük ailesi ve avukatları Ankara Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı.

Sarısülük ailesinin avukatı Bayraktar, müvekkillerine “basit şekilde yaralama” ve “mahkeme heyetine hakaret etmek”ten açılan davada 3 yıl 4 aydan 10 yıla kadar hapis cezası istendiğini anımsatarak, Ethem Sarısülük’ün öldürülmesine ilişkin davanın sanığı polis memuru Ahmet Şahbaz’a ise 7 yıl 9 ay hapis cezası verildiğini kaydetti.

Sayfı Sarısülük de “Hakkımızı, kanımızı yerde koymayacağız. Ben ölene kadar bu mahkemenin önüne gelip gideceğim. Oğlumun hakkını arayacağım. Çünkü oğlum burada olsaydı o arardı. Olmadığı için ben arayacağım” dedi.

(T24/ Hürriyet)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.